27.08.2010

İstanbul'da Evcil Hayvanınız Varsa....

İstanbul'a geri dönmeye karar verdiğinizde yanınızda çok sevgili kediniz,köpeğiniz,maymununuz vs. ile beraber Atatürk Havalimanına ayak bastığınız andan itibaren sizin için belki de hayırlı olan bu dönüşün evcil hayvanınız için belki de o kadar iyi bir karar olmadığını göreceksiniz.Bunun en büyük nedenlerinden biri kuşkususuz İstanbul'un bir büyük şehir olması,çok kalabalık,az yeşillikli ve betonu fazla bir şehir olması. İstanbul'da yaşayan insanlar sokakta rahat yürüyemezken köpeğinizin kolay yürümesini bekleyemezsiniz maalesef.
Ama ikinci ve İstanbul'u evcil hayvanınız için diğer büyük şehirlerden farklı kılan esas neden ise yaşayan halkın hayvan sevgisinin olmaması. Bırakın hayvan sevgisini insan sevgisi de yok ama bu postta bu bölümünü irdelelememiz gerekmiyor.
Yolda köpeğiniz ile yürüken yolun karşı tarafına çığlık çığlığa kaçanlar,size kötü kötü bakıp "çık çıklayanlar", "tasmasını kısa tutar mısınız lütfen" diye çıkışan zaten sinirli cadalozlar.Ağlayan çocuklar, çocuğunu bahane edip aslında kendisi korkan yetişkinler bir garip düşman dünyanın içine girersiniz.
Hele benim gibi iki tane kocaman havhavınız ve bir de minnoşunuz  varsa işte size birkaç küçük öneri:








1. Sabahları erken yürüyüş yapmaya özen gösterin,sokaklar ne kadar boş olursa başınız o kadar az ağrır.
2.Bebek parkı,Ulus Parkı,Anadolu tarafında Fenerbahçe'den başlayan sahilyolu ve Belgrad ormanı sizin en sıklıkla ziyaret ettiğiniz mekanlar olacak.
3.Yurtdışında olduğu gibi burda da insanlar artık köpeğin dışkısını torbayla toplama alışkanlığını yavaş yavaş edinmeye başladılar. Siz siz olun burası Türkiye nasılsa diye torbasız çıkmayın
4. Köpeğinizi dolaştırırken ne kadar çok köepek sahibinin tasmasız dolaştırdığına hayret edeceksiniz. Eğer köpeğiniz söz dinliyorsa sorun yok ama çoğu insan gibi İstanbul'da köpekler de agresif yapıda oluyor. Birçok başka köpek sahibiyle köpeklerini bağlamaları için tartışmaya ve laf anlatmaya çalışmaya hazır olun.Bir başka çözüm yolu ki bunu genelde 40 ve üstü kadınlar yapıyor,yanınızda sopa taşımak. Ama ben böyle bir görüntüye sıcak bakmadığım için bunu henüz yapmadım. Yani hayvan seviyorum diye köpek dolaştırırken diğer hayvanları dövmek için sopa taşımayı bir oximoron olarak kabul ediyorum. Bilmem siz nedersiniz.
5.Veterinerlerin ne kadar pahalı olduğuna şaşıracaksınız. Hem burda dışarda olduğu gibi Evcil Hayvan Sağlık Sigortası da yok. hmmm belki de yeni bir iş alanı? Uzun araştırmalarım sonucu çok gereksiz aşı ve müdahalede bulunmayan bir iki veteriner buldum. İsteyenlere iletişim bilgilerini verebilirim.
6.Kuru mama ve oyuncaklar konusunda artık hiç sıkıntı yok. İstanbul'da aynen yurtdışında olduğu gibi kocaman kocaman petshoplar açıldı ve aradığınız herşeyi hiç sıkıntıya girmeden buluyorsunuz.
7.Ve ev temizliği. İstanbul'da yaşamanın en keyifli tarafı eve alabileceğiniz temizlik yardımı. Yurtdışında inanılmaz fiyatlarla gelen temizlik servisleri İstanbul'da neyseki çoğu gelire uygun. Dolayısıyla evcil hayvanınızı evde besliyorsanız artık hergün siz süpürmek zorunda değilsiniz. Ama tabi köpeğinizle anlaşan bir insan bulmanız burda en önemli nokta çünkü haftanın bilmem kaç günü siz işteyken evde köpekle vakit geçirecek olan o. İşte bu konuda ben inanılmaz şanslı olduğuma inanıyorum Bo ve Bal(Labrador ve golden'ın) eve gelen Sevim'e tapıyorlar.Benden daha çok sevdiklerine bile inanıyorum bazen. Aman ne yalakalıklar ne sevgi gösterileri. Ayıp valla ayıp.
İyi gezmeler efendim.

A

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder